Tem 17, 2011 - Makaleler    Yorum yok

Çek Alırken ve Keşide Ederken Dikkat Edilecek Hususlar

Genel olarak: Çek, bankalar tarafından çıkarılan ve hesap sahibinin bankadaki hesabından dilediği kişilere ödeme yapmasına olanak sağlayan bir ödeme aracıdır.

Çekin diğer kambiyo

senetlerinden (poliçe ve

bonodan) ayrılan yanı, bir vade taşımamasıdır. Yani çekte vade yoktur.

Çek hakkındaki yasal düzenlemelerin başında 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu gelmektedir. Türk Ticaret Kanununun 692 vd. maddelerinde çekin keşidesi, şekli, devri ve ödenmesi düzenlenmiştir. Çek de öncelikle “çek kelimesi bulunmalı, kayıtsız ve şartsız belirli bir bedelin ödenmesi için havaleyi içermeli, ödeyecek kimsenin yani “muhatabın” ad ve soyadını (Türkiye de muhatap ancak bir banka olabilir), ödeme yerini; keşide gününü ve yerin; keşidecinin (çeki yazan, çeki çeken) kimsenin, imzasını ihtiva etmelidir. Ayrıca hesap sahibinin vergi kimlik numarası da çek üzerine yazılması gerekir. Bu unsurları ihtiva etmeyen evrak çek sayılmaz.

Senedin çek olma özelliğini etkileyen yasak kayıtlar şunlardır;

Ödemeyi şarta bağlayan veya asıl borç ilişkisine bağlayan kayıtlar çekte bulunduğu takdirde, senet çek olma vasfını yitirir. Çekin rehin cirosu ile verilmesi de mümkün değildir. Buna karşılık teminat senetlerinde çek üzerine teminat kaydı düşmesi halinde yani, asıl borç ilişkisi ile çek arasında bağ kurulmadıkça, çek özelliğini yitirmez, böyle bir kayıt geçerlidir.

Çekte faiz şartı, mesuliyetten muhafiyet, vade, kabul şerhi ve cezai şart senedin çek olma vasfını etkilemez, yazılmamış sayılır.

Yasanın aradığı unsurları kapsamada tedavüle çıkartılan açık çekler, ödeme için muhatap bankaya ibrazlarından önce, senedin keşidecisi ile lehdarı veya hamilleri arasındaki anlaşmaya uygun olarak bu anlaşmanın yetki verdiği kişi veya kişiler tarafından doldurulabilir. Bu nedenle açık çek veya senet düzenlerken mutlaka yazılı bir tutanak hazırlayıp, çekin veya senedin nasıl doldurulacağı yazılı hale getirilmelidir. Unutulmamalıdır ki senede karşı senetle ispat mümkün olabilmekte, tanık v.s. delillere itibar edilmemektedir.

Çek ve senedin tanzimine esas teşkil eden tüm hanelerin eksiksiz olarak taraflar önünde

yazılarak imzalanması gerekmektedir.

Aksi halde senede borçlu imzasını attıktan sonra ilgili diğer hanelerinin doldurma işlemi karşı tarafa bırakılmakta ve sonucunda kişinin kendi iradesinin dışında farklı bir borç külfetiyle karşılaşılmaktadır.

Usulüne uygun olan, hanelerin doldurulurken boşluk bırakılmadan tamamına yazı ve rakamların yazılması ve kapama işaretleriyle son ve baş kısımlarının kapanmasıdır. Ne yazık ki bu hususlara uyulmadığı için ilk düzenlemede 10.000.000 TL. olarak yazıldığı ve daha sonra da kapama işaretinin konulmamasından faydalanılarak önceki rakamın başına bir (9) eklemek suretiyle rakamların 910.000.000 haline dönüştürüldüğü görülmektedir.

Çekte Vade:

Çek, görüldüğünde ödenir. Buna aykırı her hangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir.

Çeklerde vade olamayacağından, düzenlenen çekte, iki tarih bulunması halında, önceki tarihin, keşide tarihi olarak kabulü gerekir,

Protestodan ve vadeden sonraki ciro ancak alacağın temliki hükmünde tutulur. Aksi sabit oluncaya kadar tarihsiz bir ciro, protesto veya ibraz müddetinin

geçmesinden önce yapılmış sayılır. Keşide günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz olunan bir çek, ibraz günü ödenir.

Çek tahsil cirosu ile devredilebilir. Tahsil cirosunun amacı, alacağın tahsiline yönelik olup, hamil yalnızca senetten doğan hakları kullanma yetkisini elde eder.

Cironun, kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Ciro, şartlara tabi tutulmuşsa, bunlar yazılmamış sayılır. Çeke ciro edilemez kaydı konabilir. Çek kambiyo senedi olma niteliğini kaybetmez. Ancak bu halde çek, ciro ile değil alacağın temliki yoluyla devir edilebilir.

Çekte Zamanaşımı

Çeki elinde bulunduran kişinin yani hamilin ; cirantalarla, keşideci ve diğer çek borçlularına karşı sahip olduğu müraacat hakları çekin ibraz süresinin bitiminden itibaren altı ay sonra zamanaşımına uğrar. Zamanaşımı geçmesine rağmen yapılan ödeme, geri istenemez. Zamanaşımına uğrayan çek, yazılı delil başlangıcı hükmündedir.

Kaybedilen Çek

Herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış çek, kimin elinde ise, bu kişiye karşı çekin iadesi yönünde dava açılabilir. Dava açarken çekin geri verilmesini isteyen hamilin, bu çekin kötü niyetle iktisap edildiğini veya çekin iktisabında ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gerekir. Örneğin, hamilin nüfus cüzdanının sorulmaması veya ödenmesi men edilen çeke ciro ile hamil olunması gibi.

Hamilin çeki kötü niyetle alması veya iktisapta ağır bir kusuru bulunması halinde keşideci, muhatap bankayı çeki ödenmekten men edebilir. TTK. 711/3 maddesi uyarınca ödemenin meni yetkisinin kullanılması için mahkeme kararına gerek yoktur. Keşidecinin men iradesini bankaya bildirmesi yeterlidir.

Düzeltme hakkı, çekin karşılıksız kalan kısmının, %10 ve tazminat ve ibraz tarihinden ödeme gününe kadar geçen süre için yasal gecikme faizi ile birlikte ödenmesidir.

Çekte ibraz süreleri

İbraz süreleri, zamanaşımı süresi vasfı taşımaz; hak düşürücü sürelerdir. Bir çek, keşide edildiği yerde ödenecekse ibraz süresi on gündür. Örneğin, keşide yeri Çankaya, ödeme yeri Altındağ ilçesi ise, bu ilçeler Ankara Büyükşehir Belediye sınırları içinde kaldığından, çek aynı yerde ödenecek demektir ve on günlük ibraz süresine tabi tutulmalıdır. Buna karşılık, keşide yeri Çankaya, ödeme yeri Haymana ise, ibraz süresi 1 ay olmalıdır. Keşide edildiği yerden başka bir yerde yani farklı şehirlerde, olması halinde de bir ay içinde muhatap bankaya ibraz edilmelidir.

Ödeneceği memleketten başka bir memlekette keşide edilen çek, keşide yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve ayrı ayrı kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.

Önemle belirtmek isteriz ki çek ibraz süresi içerisinde ibraz edilmediği takdirde, hamil keşideciye ve cirantalara müracaat haklarını kaybeder. Çekin kambiyo senedi olma

özelliği kalmaz.

Bu durumda senedin bir borç ikrarı, borç taahhüdü veya kefalet şeklinde değerlendirilmesi de mümkün değildir.

İbraz süresinin önemli olduğu diğer bir konuda çekten cayma halidir. Çekten cayma, ancak ibraz süresi geçtikten sonra hüküm ifade eder. Cayma muhatap bankaya karşı hüküm ifade eder. Yoksa lehtar ve cirantaların müracaat hakları saklıdır. Bu süre geçtikten sonra banka çeki ödemek zorunda değildir.

Cirosu kabil bir çeki ödeyen muhatap banka, düzgün bir ciro zinciri mevcut olup olmadığını incelemek zorundaysa da ciranta imza incelemesi yapmak zorunda değildir.

Muhatap banka çek hamiline ödeme yaparken, öncelikle ibraz edilen çekin unsurlarını kontrol etmek ve kanunda aranan koşulların varlığı halinde, karşılığı bulunan çek bedelini hamilin vergi kimlik numarasını tespit etmek suretiyle ödemekle yükümlüdür.

Buna göre yasal garanti miktarı dahil olmak üzere kısmen ödeme halinde, çekin ön ve arka yüzünün onaylı fotokopisi hamile verilir. Çekin aslını banka alacaktır. Ayrıca, bu suret takip işlemlerinde ve mahkemelerde delil olarak kabul edildiği için hamilin mağduriyeti de önlenmektedir.

Çekin ibrazında karşılığının tamamen ödenmemesi veya çek hamili tarafından kısmi ödemenin kabul edilmemesi halinde ise, ibraz tarihi ile ödememe nedeni çekin üzerine yazılıp, çek aslı, üzerine imzası alınarak hamiline geri verilecektir

Karşılıksız Çek

Çeki karşılıksız çıkan kimse ibraz süresinin bitiminden itibaren n geç 10 gün içinde karşılıksız kalan kısmı yüzde

10 tazminatı ve gecikme faizi ile birlikte öderse çek keşide etme hakkını yeniden elde eder. Çek tazminatı, icra takibine konu olması halinde, TTK ‘nın 695’inci maddesi gereği çekin karşılıksız çıkan kısmının % 5 ‘idir. Ancak bu tazminattan keşideci ve aval veren sorumludur. Ciranta bu tazminattan sorumlu değildir. Kısmen veya tamamen karşılıksız çıkan her çek yaprağı ayrı bir suç oluşturmaktadır.. I!k kez karşılıksız çek verenler, çek bedeli kadar ceza ödeyecekler. Ancak bu para cezası 80 milyar liradan fazla olmayacaktır.

Para cezasını ödemeyen veya suçu tekrarlayanlara 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası verilecektir.

Av. Fadime YAZIRHAN

Yorum yaz!